Burak Akan’ın Kaleminden: Joker ve Modern Dünyanın Karanlık Yüzü

Burak Akan’ın Kaleminden: Joker ve Modern Dünyanın Karanlık Yüzü

Bazı filmler vardır, yalnızca beyazperdede kalmaz; içimize işler, zihnimizde yankılanır ve toplumsal hafızanın karanlık koridorlarına adını kazır. Todd Phillips’in Joker filmi de işte tam olarak bu tanıma uyan, çağımızın en rahatsız edici ama aynı zamanda en gerçekçi sanat eserlerinden biridir. Joaquin Phoenix’in adeta kemiklerini bile inciten oyunculuğu, sinema tarihine geçerken, bize şu soruyu da yöneltir: “Delilik kime aittir, bireye mi yoksa toplumun kendisine mi?”

Arthur Fleck’in trajedisi, aslında yalnızca bir adamın çöküş hikâyesi değildir. O, modern çağın görünmez yüzünün maskesiz halidir. Toplumun dışına itilmiş, hor görülmüş, alay edilmiş ve bir köşeye sıkıştırılmış ruhların sembolüdür. Bir palyaçonun boyalı yüzünde, aslında hepimizin bastırdığı çığlık saklıdır.

Joker ve Toplumsal Yabancılaşma

Marx’ın sözünü hatırlatır film: “İnsan, insanın kurtudur.” Joker, bu cümlenin sinematik karşılığı gibidir. Arthur, yalnızca yoksulluğun ya da hastalığın kurbanı değildir; aynı zamanda sistemin, kibrin ve görmezden gelmenin kurbanıdır.

Toplum, farklı olanı dışladığında; şehir, merhameti yitirdiğinde; insan, insana yabancılaştığında ortaya Joker çıkar. O yüzden film, bir karakter incelemesi olmaktan çok daha ötedir: Joker, bir toplumsal sonuçtur. Adeta Nietzsche’nin “uçurumun içine çok uzun süre bakarsan, uçurum da sana bakar” cümlesinin sinemadaki tezahürü gibidir.

Gülüşün Arkasındaki Çığlık

Arthur’un hastalıklı kahkahası, aslında bir çağrıdır. Çünkü kahkaha, onun silahıdır. Ne kadar acı çekerse çeksin, gülmek zorundadır. Burada ironik bir gerçeklik ortaya çıkar: Toplum, bizden sürekli gülmemizi ister ama gerçeğimiz acıdır. Joker’in gülüşü, aslında trajedimizin maskesidir.

Bu bağlamda film, tiyatro tarihine de bir selam çakar. Antik Yunan tragedyalarında olduğu gibi, kahkaha ve gözyaşı iç içedir. Joker’in yüzündeki boyalar, bir yandan palyaçonun sevimli maskesi, diğer yandan bir tragedya kahramanının kanlı makyajıdır.

Joker ve Modern Zamanların Filozofları

Birçok eleştirmen Joker’i yalnızca bir çizgi roman uyarlaması olarak gördü. Oysa film, Dostoyevski’nin “Yeraltından Notlar”ındaki kahramanı hatırlatır. İçine kapanmış, toplumdan kopmuş, kendi çelişkileriyle boğuşan bir figür.

Aynı zamanda Camus’nün “Yabancı”sındaki Meursault gibi, Arthur da dünyanın anlamsızlığı karşısında kendini kaybeder. Sartre’ın varoluşçuluğuna selam çakarcasına, özgürlüğünü şiddetle ilan eder: “Ben buradayım, beni görmezden gelemezsiniz.”

Joker’in Sinemadaki Yeri ve Joaquin Phoenix’in Büyüsü

Elbette Joaquin Phoenix’i anmadan bu filmi konuşmak mümkün değil. Onun fiziksel dönüşümü, ruhsal parçalanışı, jest ve mimikleri; adeta bir aktörlük manifestosudur. Bu yüzden Joker yalnızca bir film değil, aynı zamanda sinema tarihinin dönüm noktalarından biridir.

Phoenix’in her adımı, her nefesi, her kahkahası, sinemaseverin zihnine kazınır. Onu izlerken oyunculukla gerçeklik arasındaki çizgi tamamen silinir. Sanki Joaquin Phoenix değil, gerçekten Arthur Fleck sahnededir. İşte bu yüzden Joker, bir karakterden fazlasıdır: bir deneyimdir.

Joker ve Bizim Hikâyemiz

Asıl acı gerçek şu ki, Joker sadece Gotham’a ait değildir. Joker, bizim şehrimizde de var, sokaklarımızda da, zihnimizde de. Yalnızlaştırılmış bir gençte, görmezden gelinen bir işçide, hor görülen bir yabancıda. Hepimiz Joker’in bir parçasıyız.

Bu film bize şunu hatırlatır: Eğer merhameti, empatiyi ve dayanışmayı kaybedersek; yalnızca bir bireyi değil, toplumu da uçurumun kenarına sürükleriz. Joker, hepimizin aynasıdır ve bazen aynaya bakmak çok zordur.

Sonuç: Joker Bir Film Değil, Bir Çağrıdır

Todd Phillips’in Joker’i, sinemayı aşan bir anlatıdır. O, sistemin soğuk çarkları arasında ezilen ruhların çığlığıdır. Bir çizgi roman uyarlamasının ötesinde, edebi bir metin, felsefi bir soruşturma ve sosyolojik bir kehanettir.

Ve en önemlisi, Joker bize şunu sorar:
“Gerçek deli ben miyim, yoksa siz misiniz?”

Burak Akan

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.