YARGI PAKETİ KAPSAMINDA ÖZEL İNFAZ USULLERİ BAKIMINDAN GETİRİLEN DEĞİŞİKLİKLER
Kamuoyunda 10. Yargı Paketi olarak bilinen 7550 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Ceza İnfaz Kanunu m. 110’da yer alan özel infaz usulleri bakımından birtakım önemli değişikliklere gidilmiştir. Bu değişikliklerle cezaların infazı hakkında Anayasa Mahkemesi kararları ve öğretideki görüşler de dikkate alınarak suçla etkin mücadelenin sağlanması ve suçluların rehabilite edilebilmesinin amaçlandığı ifade edilmektedir. İnfaz rejimi hususunda
yapılan söz konusu düzenleme ile, özel infaz usullerinin kapsamının genişletildiği
anlaşılmaktadır. 7750 sayılı Kanun ile özel infaz usulleri özelinde yapılan değişiklikler aşağıdaki gibidir:
Gece ve hafta sonu infaz usulünde, azami toplam ceza sınırları yükseltilmiştir. Bu kapsamda, kasıtlı suçlardan mahkûm olanlar için toplam 3 yıla kadar, taksirle ölüme sebebiyet
verme suçu hariç taksirli suçlarda ise toplam 5 yıla kadar hapis cezaları gece veya hafta sonu infaz edilebilecektir. Ayrıca değişiklikle beraber hükümlünün bireysel durumu gözetilerek gündüz infaz usulü de uygulanabilecektir.
Konutta infaz usulünün kapsamı genişletilmiştir. Kadınlar, çocuklar ve 65 yaşını doldurmuş hükümlüler için toplam 3 yıla kadar hapis cezaları konutta infaz edilebilir. 70 yaşını doldurmuş kişiler için bu sınır toplam 4 yıla çıkarılmıştır. 75 yaşını doldurmuş kişiler için ise toplam 5 yıla kadar hapis cezalarının konutta infazına karar verilebilir. 80 yaşını doldurmuş kişiler için bu süre toplam 6 yıla kadar uzatılmıştır. Ek olarak doğum tarihinden itibaren altı ay geçmiş ancak bir yıl altı ayı geçmemiş kadın hükümlüler için konutta infaz süresi toplam 5 yıl olarak belirlenmiştir.
Ağır hastalık ve engellilik nedeniyle konutta infaz usulünün kapsamı da oldukça genişletilmiştir. Buna göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olanlar hariç olmak üzere hapis cezasına mahkûm olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlülerden 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’nun 16’ncı maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen usule göre maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenlerin cezasının
konutunda çektirilmesine infaz hâkimi tarafından karar verilebilecektir.
Mahkûmun durumu, Cumhuriyet başsavcılığınca birer yıllık dönemlere göre yine 16’ncı maddenin üçüncü fıkrasında belirlenen usule göre incelettirilecek, inceleme sonuçlarına göre hükümlünün iyileştiğinin tespit edilmesi halinde infaz hâkimi, cezanın konutta çektirilmesine dair kararı kaldıracaktır. Mahkûm bu süreçte denetimli serbestlik müdürlüğü ve bulunduğu yer kolluk makamlarınca izlenecektir ve toplam cezası on yıldan fazla olan hükümlüler elektronik cihazların kullanılması suretiyle takip edilecektir. Ayrıca hükümlünün bu fıkrada yazılı yükümlülüklere aykırı hareket etmesi hâlinde cezanın konutunda çektirilmesine dair karar infaz hâkimliğince kaldırılacağı ifade edilmektedir.
Bununla birlikte 7750 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle cezanın özel infaz usulüne göre çektirilmesine karar verilenler hakkında tabi oldukları infaz rejimine göre koşullu salıverilme
ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı hükümleri uygulanacağı ifade edilmiş ve söz konusu düzenlemeyle cezanın özel infaz usulüne göre çektirilmesine karar verilenler hakkında denetimli serbestlik tedbiri yasağı kaldırılmıştır.
Son olarak denetimli serbestlikte iken yükümlülüklerini ihlal eden veya 105/A maddesinin 7. fıkrasında belirtildiği üzere denetimli serbestlikte iken kasıtlı ve alt sınırı 1 yıl veya daha fazla olan suç işleyip de hakkında kamu davası açılması sebebiyle açık cezaevine gönderilen hükümlüler, m.110/3 ve 4’te düzenlenen ağır hastalık, engellilik, doğum sebepleri dışında, özel infaz usullerinden faydalanamayacaklardır.
Av. Begüm GÜREL