DUYGUSAL AÇLIK MI, GERÇEK AÇLIK MI?
Karnınız tok ama canınız bir şeyler çekiyor. Belki çikolata… Belki cips… Belki de sadece dolap kapağını açıp bakmak. Peki gerçekten aç mısınız?
Aslında çoğumuzun yaşadığı bu durumun adı çok tanıdık: Duygusal Açlık. Gelin birlikte biraz konuşalım…
Gerçek Açlık Nedir?
Gerçek açlık, fiziksel bir ihtiyaçtır. Karnınız guruldar, enerjiniz düşer, belki başınız ağrır ya da elleriniz titrer. Bu açlık yavaş yavaş gelir, yemek yediğinizde doyarsınız ve tok hissettiğinizde durursunuz.
Duygusal Açlık Nasıl Anlaşılır?
· Aniden gelir.
· Genellikle belli başlı yiyecekleri canınız çeker: tatlılar, hamur işleri, abur cuburlar.
· Fiziksel değil, duygusal bir boşluğu doldurma halidir.
· Doymak bilmezsiniz, yemek yedikçe yeme isteği artar.
· Sonra çoğunlukla pişmanlık baş gösterir.
Duygusal Açlığın Arkasında Ne Var?
Bazen bir tartışma, bazen yalnızlık, stres, yorgunluk ya da can sıkıntısı… Beynimiz, bu duyguları bastırmak için yemek yeme davranışını devreye sokar.
Çünkü yemek anlık mutluluk verir. Özellikle de şekerli, yağlı yiyecekler beynin “ödül” bölgesini uyarır.
Ama unutmamalı: Bu mutluluk çok kısa sürer. Sonrasında suçluluk, şişkinlik, kilo artışı ve kendine kızgınlık başlar.
Peki Ne Yapabiliriz?
- Dur ve Düşün: Bu açlık birden mi geldi? Belli bir yiyeceğe mi yöneldin? Karnın gerçekten aç mı?
- Duyguyu Tanı: Üzgün müsün, kızgın mısın, yalnız mısın? Bazen sadece birini aramak ya da yürüyüşe çıkmak yeter.
- Alternatif Bul: Duygunla baş etmenin farklı yollarını keşfet. Yazmak, su içmek, nefes egzersizi yapmak gibi.
- Kendine Şefkatli Ol: Duygusal yediysen de kendini suçlama. Fark ettin mi? Harika! Bu dönüşümün ilk adımıdır.
- Rutin Beslen: Günü atlayarak geçirme. Öğün atlamak kan şekerini düşürür, bu da duygusal açlığı tetikler.
Yemek yemek bir ihtiyaçtır ama her ihtiyaç duygusal değildir.
Bedenini dinlemeyi, duygularını fark etmeyi ve kendine nazik olmayı öğrendikçe, bu döngü kırılır. Yemeği sadece karın doyurmak için değil, hayatın tadını çıkarmak için de tüketebilirsin ama kontrol sende olduğunda…
Sevgiyle ve farkındalıkla,
Uzman Diyetisten Ayşe YARAR
Ay çok keyifli bir yazı okudum teşekkür ederim bilgiler için