ORMAN YANGINLARI VİJDAN MESELESİDİR!

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte ülkemizin dört bir yanından yükselen dumanlar, sadece ormanları değil, vicdanlarımızı da kavuruyor. Son yıllarda artan orman yangınları, doğanın çığlığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu yangınlar, sadece ağaçları değil, binlerce canlının yaşam alanını, gelecek kuşakların nefesini ve insanlığın ortak mirasını yok ediyor.

Peki, bu yangınlar neden çıkıyor?

Yangınların sebepleri çok yönlü. Kimi zaman bir piknikçinin söndürülmemiş mangal ateşi, kimi zaman bir sigara izmariti, kimi zaman da enerji nakil hatlarının oluşturduğu kıvılcımlar bir kıvılcımı ormana taşıyabiliyor. Ancak tüm bunların ötesinde, insan eliyle kasten çıkarılan yangınların varlığı, meselenin en acı tarafı. Rant uğruna ormanın ateşe verilmesi, doğaya ihanetin en açık biçimidir. Ne yazık ki bazı bölgelerde yangınların ardından hızla imara açılma girişimleri bu şüpheleri güçlendiriyor.

Şunu unutmamalıyız: Orman yangınlarının büyük bölümü önlenebilir. Eğitim, bilinçlenme, denetim ve caydırıcı yaptırımlar bu konuda kilit rol oynamaktadır. Ormanlık alanlara girişin kontrollü hale getirilmesi, yangın riski yüksek dönemlerde ateş yakmanın tamamen yasaklanması ve bu kuralların etkin şekilde denetlenmesi gereklidir. Aynı zamanda orman köylülerinin ve yerel halkın yangına ilk müdahale konusunda eğitilmesi, yangınlara hızlıca cevap verilmesini sağlar.

Ancak yalnızca devletin ve yetkililerin değil, biz bireylerin de sorumluluğu büyük. Doğayla kurduğumuz ilişkinin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Ormana giderken elimizdekini doğaya bırakmak, doğadan aldığımızı yerine koymamak, sadece çevresel değil, ahlaki bir sorundur. Bir izmaritin neler yapabileceğini bilmeden sigara içen bir insan, farkında olmadan bir ormanı yok edebilir. Bu yüzden doğa sevgisi sadece bir slogan değil, bir yaşam biçimi olmalıdır.

Peki biz ne yapabiliriz?

Her birey, ormana karşı duyarlı olmak zorundadır. Gittiğimiz her yerde doğayı kirletmeden, tahrip etmeden yaşamalıyız. Özellikle yaz aylarında ormanlık alanlarda ateş yakmaktan kesinlikle kaçınmalıyız. Yangın riskini gördüğümüzde, yetkililere anında bildirmeliyiz. Çocuklarımıza doğa sevgisi aşılamalı, çevremizdeki insanları bilinçlendirmeliyiz. Sosyal medyada değil, sahada sorumluluk almalıyız.

Sonuç olarak, orman yangınları sadece bir çevre sorunu değil, bir insanlık sınavıdır. Bu sınavı geçmek için doğayı sevmek yetmez, onu korumak için sorumluluk almak gerekir. Çünkü orman sadece ağaç değildir; içinde kuşların sesi, toprağın bereketi, suyun yolculuğu ve insanlığın geleceği vardır. Ve bu gelecek, hepimizin ellerindedir.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.